Olsun
Çaresiz içimdeki çocuk
Bir günah gibi hep suçlu
Senin hala ellerin soğuk
Ve yağmurlu
İçimde her gün ölen umutlar var
Olsun zaten aşklar hep böyle…
Sana bir söz yazdım bugün
Yolladım rüzgarla
İçinde gözyaşı vardı
Küçücük bir kadınla
Ay Ay Ay,,,
Sana bir söz yazdım bugün
Yolladım rüzgarla
İçinde gözyaşı vardı
Büyümeyen bir adamla.
Çaresiz bütün kelimeler
Bir yalan gibi hep suçlu
Senin hala gözlerin soğuk
Ve yağmurlu
İçimde her gün büyüyen çığlıklar var
Olsun zaten aşklar hep böyle…
halil sezai
— — —
İstanbulda hep bunu dinledim,,, paramparça oldum,,, kırdım seni, beni kırdığın kadar,,, doğru! roman yazsam ne fayda,,, ben başkalarını roman olarak yazdım,,, anlasana,,, seni masallarda prenses, kutsal kitapta tanrıça olarak yazdım,,, bu aşktan fazla anlasana,,, bu da bir masalsa eğer,,, devam etmelisin okumaya,,, yarım bırakma,,, ne masalı,,, ne beni,,, ne de kendini,,,
— — —
sonbahar bitti artık,,, tıpkı senin gibi ben de üşüyorum,,,
— — —
Aşk ateş olmuş şarabında
Saçların sarhoş
Aşk hüzün olmuş dudağında
Geceler sarhoş
Yanıma gel, yanıma gel,,,
halil sezai
— — —
facebookumu havaya uçurdum,,, seve seve uçurdum,,, (iki hesabımı da hakana vermiştim; iki yıl poker için kullandı,,, dandini dandini dastana, danalar girmiş “post”una,,, öyleydi benim için),,, küskünüm bugün ama,,, elime bir fotoğraf makinesi aldım, tarihi yanlış,,, bugünündür,,, ilk fotoğrafı çektim,,, ben değildim o,,, garip bi şeydim,,, saatini yazmış,,, abara dubara ayarlama değil,,, saatleri ayarlama enstitüsü; bak budur; bu olur,,, 17:17’ydi,,, o garibi sildim,,, devam ettim,,, yanında gör isterdim,,, gizlenmemiştim,,, kendimi sana saklamıştım,,, ama artık bu halimi,,, şimdimi gör istedim,,, bana demiştin ya,,, ben fotoğraflardan daha güzelim,,, ben de aynada daha güzeldim,,, bunlar da fena değil,,, en azından bana benziyor,,, google’da aradın ya o palyaçoyu,,, -bu mühim değil, tersine doğal buldum tasa etme-,,, ben buradan hepsini görüyorum,,, bak burada işte,,, bir kere daha yazayım,,, beni büyütme gözünde,,, ben bir karıncayım,,, küçük de görme,,, ben bir filim,,, bi ters bi düz baktığın o dürbünü bırak elinden,,, ben köksalım,,,
— — —
Ay’ı 18’de,,, Ag’de,,, sözde tamamladım,,, ilk okuyan sen olacaksın,,, ikinci değil,,, iki kere okursun,,, sen Ay’sın,,, busun.
(((gözlerime 077 demiş fotoğraf makinası,,, yalovanın plakası da 77,,, seven-seven,,, kendini de gör lütfen,,,
(((İstanbul’dan ilk adımımı attım ag (söz) gördüm, Yalova’ya ilk adımımı attığımda au (altın),,, nasıl bir Tanrısın sen dedim,,, ışık kadar manyak bir şey olmamı istiyorsun, tek tanecik olup iki delikten geçmemi istiyorsun,,, hem susmalı hem konuşmalıyım,,, hem söz gibi uçmalı, hem yazı gibi kalmalıyım,,, bu yazının yorumuna ekleyeceğim devamını,,, rahat ol lütfen,,, sadece gerçek bir yakınlığa, ilgiye sahip olanlar okuyor yorumları,,, bunu da görüyorum buradan,,,
(((bu mesleğimle ilgili bir parantez; aslını biliyorsun zaten,,, yüzyılın davasını kazandım,,, Kafka’nın Dava’sını kazandım,,, devamını bir hukukçuyla paylaşmalıyım belki de,,, Dava temyize gitti,,, son kapıya hukukta,,, Yüksek Mahkemeye yani,,, burası mühim: Kim temyize götürdü dersin,,, Kafka!
(((Allah Belanı Versin Kafka! Hahaha!
(((Duruşmalı oturum talep ettim,,, Ikınma böceklerin prensi,,, o kuyuya düşemeyeceksin,,, o geçen yüzyıldaydı,,, bu yüzyılda değil,,, bak bu iyi oldu,,, temyizde kazanırsam,,, hüküm, kesin hüküm olur,,, nokta kuyruğunu kovalamaz, virgül olmaz, “kendisi’ olur,,,
(((kesin hüküm bu olur: “Kendisi’ Olur!
(((sen kutsal bir böcektin,,, bireysel hikayende ciğerlerin hasta, zayıfsın fizyolojik olarak,,, ruhun atağa geçemedi,,, bilemedin mi o defterle kendini,,, anladım seni ama,,, o klasik dokunmaların çağını geç,,, bu postta kapıldım ben buna,,, kendime inanmak zorunda kaldım,,, inanamadım,,, başkalarına inanın dedim,,, onlar da inanmıyor,,, ben sadece aklıma yenik düşüyorum,,, bundan inanıyorum,,, katrilyon üzeri dokuzda bir ihtimal,,, ister aklınla bak,,, ister yüreğinle,,, fecii bir ihtimal,,, ben seni sevdim kafka,,, tanrı bile sevdi,,, cennette olmalısın,,, sağlıklı olmalısın,,, mutlu olmalısın,,, kutsal böcek,,, şimdi bana l’yi ver,,, arap alfabesinde devrim yapan o ay tanrısını,,, 15. harfi,,, l,,, ver bana ben ka,,, 15’im ben de,,,
(((ve kutsa artık kendini,,, sein’ı,,, diğerini,,, ötekini,,, herkesi ve herşeyi,,,
(((siyahı ve beyazı,,,
(((insansın sen,,, önünde bir engel varsa karanlık istemezsin,,, uyumak için ve sevişmek için karanlığı istersin,,, insansın,,, körsen,,, bile,,, bile bile,,, daha iyi işitirsin,,,
(((ego-santrik değilim, ama insan başka bir şey,,, insan olarak sona yaklaşıyor,,, farkında değil,,, üst-insan dönemi başlayacak,,, sebebi basit,,, insan tanrıyı yaratmaya başladı,,, DNA’da şu anda,,, insan Tanrı şu anda,,, Tanrı kendini yaratıyor şu anda,,, bigbangle yok oldu,,, hidrojen oldu,,, ruhunu tanıyoruz,,, bin nice din yarattı onu,,, bir niçe öldüremedi de,,, dondurdu-mumyaladı,,, artık hem ruhuyla,,, hem bedeniyle doğacak,,, büyük ego handikapın homo sapiens sapiens,,, hadi seçkin beyinlerinden bahsedeyim,,, foucault’a şu züper beynin fasafiso olacak,,, insandan acaip şeyler doğacak,,, ince bir kıskançlık yapardı be,,, bende yapardı (düşünmemeye çalışıyorum (: ))),,,
(((bunu metafizik olarak çözdüm aslında,,, kendime söyleyeceğim en güzel yalan bu olacak,,, aydınlanana kadar yeniden hayat oluyoruz sanırım,,, bir noktada,,, (bir çocuk söyledi bunu ve ona inanıyorum),,, belki de kapkaranlık olunca da,,, belki de Buddha,,, şunu düşündüm- vahiy işte,,, Tanrı her şey,,, ve ölünce Tanrı’ya kavuşuyorsun,,, düşünsene 100 milyar galaksi, 7 milyar insan birden ve ot ve bok oluyorsun,,, toprak gübre diyor ona ve iştahla yutuyor,,, çiçek oluyor,,, güzellik kozmosa doğuyor, artifakts, hayır daha da öncesi,,, insan yok,,, güzellik var,,, ki,,, toprak,,, o en ana,,, hasta değilse,,, hayat kokuyor,,, gümgüzel kokuyor,,,
(((sorumluyum başkalarına prenses, başka yazıya zıplasın,,, bu yazıda koklamak istediğim şey,,, aklımda ne üşürse üşüsün,,, balkona ondan çıktım,,, toprak kokusu için,,, (yağmur yağmış değil,,, bak bu çakışmadı,,, ama biz insanız yokolan şeyler bile varolabiliyor,,, misal sEN,,, misal bEN,,, misal tANRI,,, neb,,, bile,,, bile bile,,, sen farklı döndün yüzünü,,, ben farklı,,, biri derin,,, biri yüksek,,, vuhuuu,,, sihirli de,,, vuhu,,, kutsala ilkel korku,,, aklın üşüdüğü yer,,, çok üşümekle, delirmek aynı sanırım,,,
(((sihir pi olsun,,, noktadan önce sonlu, noktadan sonra sonsuz,,, bu harfler hangi sayıysa, yanyana koy,,, dün dum,,, oh ya,,, önce aşk : )))
(((deli işi lum bu,,, en radikal materyaliste verilen metafizik,,, fü aq,,, the saint demeli şimdilik,,, deli işi lum bu,,, o neyse, büyük Harfliyse büyük Harfli, küçük harfliyse küçük harfli; bu fecii tesadüfe diyorum,,, bi hikaye yazmışsın,,, imzanı da atmışsın,,, akıl en yüce ispatı ister,,, mucizeyi,,, aklın ötesini ister,,, ben bunu gösterebilirim,,, çok aklımla,,, en çok aklımla,,, ama kimsenin inanmasını istemem,,, soru olarak kalmalı,,, kendin için sorduğun an başlamalı,,, neye dokunursan,,, iyicilsen,,, sana dokunuyor,,, Tanrı bile,,, hadi insana kıyak,,, o “ide’,,,
(((bla! bla! bla!
(((posta bak,,, radyo dinliyorum,,, kanalın adı schzoid psyktrance,,, bir romantizmin ötesi,,, nevrozlarla,,, çatışma,,, içte başlayan savaş,,, ben tarihin bütün insanlarını seviyorum,,, Paganini,,, şöyle bağlayayım,,, gerçekten kalbin masumca tebessüm ederse,,, tek kişilik oyunda günah yoktur der,,, iki kişiysen harbi samimi sınır şu sanırım,,, onunla savaş,,, kan bile akıt,,, mertsen,,, güçlerde adalet istersin,,, namertsen bilmem,,, öyle olmalı ki, haklı olan, seven-sevilen kazansın,,, musanın tartısı budur,,, destanlarda,,, şiirlerde,,, gerçekte,,, buna of dedi insan,,, üf de,,, dobra olmalı,,, kolayda bi şey,,, bi atak yeter,,, olursun,,, uf ve fü de,,,
aMOR fATI,,,
kalbini kırma,,, kırılınca da paramparça olmasın,,, bir öpücükle geçsin,,, günah mı,,, o ne,,,
(.(.(
find what is it,,, and is not it,,,
——— (.((:
do I hunt my love,,,
do I love my hunt,,,
either,,, nor,,,
——— (.((:
You and me
What does that mean?
Always
What does that mean?
Forever
What does that mean?
.)(. (.(.(
.
It means we’ll manage
I’ll master your language
And in the meantime, I create my own
By my own
——— (.((:
find them,,, what are these,,, kinds of genius kisses,,,
——— (.((:
Silver means the messenger
kiss me,,,
GOAL!!!
——— (.((:
(((let her go, don’t question her,,,
(((ok,,, I gave the answers,,,
(((give me a comma, a point.
(((either,,, nor,,,
(((I will come!
——— (.((:
(.(.(
(.(.(
kaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa ,,,
yazdığın doğru, açayım: Bi tutam k, bi ton a… anın da ne olduğu belli benim için,,, dost adamsın ondan yorumunu kabul ettim .):)
üstteki dostla başlayayım,,, tek isim kullanmaz,,, görmek istediğim şeylerin aynası oluyor,,, bu üç etti çünkü,,, k tek nokta koymuş, a iki nokta,,, bir nokta fazla sende,,, onu Tanrıya hediye et,,, bize değil,,, bir ötekine,,, bir diğerine koysun o noktayı,,, aşkın en belirgin özelliği budur,,, başkaları da tatsın istersin,,, aşk bencil değildir aslında,,, tam da budur.
sihirlere inanmakla başlamalıyız,,, bu yazının saatinde,,, iki onbir,,, iki ondokuz var,,, insanın sınırının ötesi,,, Tanrı’nın sınırının berisi,,, magic and miracle,,, html koduyla italik’in komutu “em em”,,, bir şeyi başka bir şekilde anlatmak için,,,
Ay’dan bahsedeyim önce,,, onu tamamladıktan sonra mavi ışıklarla yazılmış olarak gördüğüm kelime “zirve’ydi,,, o kitap zirveye tırmanacak,,, bunu gördüm,,, benim için değil sadece, anla sevgilim, bizim için o,,, ve bu öyle bir biz ki,,, hem iki hem üç,,, üç diye başlarsa o kitap milyona gider, milyara gider,,,
facebook’u ben başlatmadım,,, sen başlattın aslında,,, ben sadece sendeki hatayı başka bir hatayla topladım,,, toplama benim işaretim,,, çarpma ise senin,,, bak basit bir matematik tatlı, sade bir şiir yazıyor,,, sende 17 daha belirgin,,, bir adım geri at, kendini çıkar o çemberden,,, 16,,, bu 2 üzeri 4,,, müthiş bir çarpma bu,,, 2 üzeri bir sayı değil,,, 2 üzeri 2’nin karesi,,, anlamı belirgin,,, bende 19 belirgin,,, eskiden beri bilirim bu sayıyı,,, bir adım geri atıp, 6 ve 12 olarak okurdum onu,,, bu teknik bir matematik değil, bir “düzine’yi ifade eder,,, yani burada sayıyla belirleme değil “sözcük”le belirleme esastır,,,
senin dansın sanat,,, insanları çarpacak,,, benim sözcüklerim sanat,,, insanları toplayacak,,, bir sıfıra dönüşsen bile bana güven ben bir olurum toplarız, bir oluruz,,, bir bir olursan, kendine güven, ben de bir olurum, çarparsın, bir oluruz,,,
büyük bir aşk mı istiyorsunuz dedi tANRI,,, gösterin o zaman,,, bir erkek ağırlıkla görseldir, ve sana gösterinin sanatını verdi,,, bir kadın ağırlıkla işitseldir, ve bana sözcüklerin sanatını verdi,,, ve işte kavşaktayız,,, ya birbirimizi kıskanıp bu aşkı yok edeceğiz ki sanma ki sen sadece müzdaripsin bundan,,, bir yolunu gördüm bunu aşmanın,,, sana hayran olan gözlerden on kat hayran olurum sana,,, bana hayran olan gözlerden on kat hayran olursun bana,,, böyle aşarız bunu,,, bir müsibet olmaz o zaman sanatımız,,, en değerli hediyeye dönüşür,,,
küçük hikayelerle anlamaya çalıştım bu zor süreci,,, amcamların evinde iki zürafa duruyordu sehpanın üstünde,,, kafaları arkaya çevrilmişti,,, bak aslında bu onların en zarif kurudur,,, en uzağa çevirdikleri başları, en yakını arzular,,,
kuzenimin odasında bir akvaryum,,, ben bir balıktım,,, seni ise iki balıkta gördüm,,, o tek balığın kuyruğu süslüydü,,, diğer balıklardan biri beyazdı, kuyruğu ise sek rakı misali şeffaf,,, diğer balık öyle öyle siyahtı ki,,, baştan kuyruğuna dek,,, a’dan başlıyordu asaleti, z’ye dek,,,
bazen bir kelime eksik olunca nasıl da değişiyor anlam,,, her şey dahil yazmıştım,,, seni katmadım o her şeye,,, o yanlış anlayışa bir kapıydı,,, o mentaliteye, o her şey dahil zihniyete karşıyım ben,,, mükemmel bir anayemeğin meze lakabıyla sunulmasına karşıyım,,,
hayat paylaşınca güzel””” de sevgilim,,, anadolu ateşini senden duymadım ben,,, “o”nu,,, 9 kasımı facebooktan öğrendim,,, egona yenildin,,, ki bazen zayıf kalmış olan tam da egomuzdur, bu doğru,,, o bile,,, o haliyle bile,,, yani gerçeğimiz o ise o şekliyle ifade etmeli kendini,,, hatamız bile,,, nasıl desem,,, gözlerimizde nefret varsa misal,,, dudaklarımıza tebessüm iliştirsek ne fayda,,, dudaklar bir üçkaat atsa bir imaj olarak,,, gözlerde görünmezse o tebessüm, tüm hikaye kurmaca,,, bana anlatsaydın önce,,, ben seni “o”la değil,,, “yüz”le, “bin”le çarpardım,,, buruk oldu senden duyduğum gurur,,, böyle olmasaydı keşke,,, olsun,,, öyle sevelim ki birbirimizi,,, öğrenelim hatalarımızdan,,, yanlıştım facebookta ben,,, ve sezdim rahatsızlığını,,, ve havaya uçurdum, bir kaç bağlantıyı yedekleyip,,, iyi yaptın beni silmekle,,, beni o egoyu azdıran hatadan kurtardın,,,
yalovada bu yazıyı hazırlarken, masasının dibinde ince bir nutuk vardı,,, ki düşünsene o mustafayı,,, o da ka,,, rastgele bir sayfasını açtım,,, rast gelecekti biliyordum,,, o kemal şöyle başlamıştı paragrafa,,, bir gizli oturumla ilgili bir açıklamaydı,,, şunu diyordu,,, bu davayı kişisel davam olarak görenler,,, beni millete düşman belletenler var,,, bu benim kişisel meselem değil,,, ben bu milletin uyanışını temsil ediyorum,,, bu dava bu milletin davası, kendi kişisel meselem değil,,, dersimi aldım ondan,,, feelozof da, kişisel bir meselenin ötesinde aslında,,, içindeki bEN zaten “post”un kendi kuyusuna düşen bireyini imliyor,,, o köksal değil,,, bi milyar tutsak, bi milyar köksal,,,
sana yalan söylemem bilirsin,,, ya da söylersem de, aşkın söylettiği yalanlardandır,,, illaki aşka dokunan bir yanı vardır,,, uzaklaşma niyetiyle değildir, ya bir aynadır, ya livar dediğin benim kalbim, senin orada yüzmeni isteyen bir oltadır,,,
Ay’ı tamamladığımda dijital saatte okuduğum 19:17’ydi,,, o evin sahibini ve sahibesini gördüm dedemin fotoğraf makinesinde,,, o da 19:17’di,,, rus devrimidir bu,,, demek o kitap bilinçlerde bir zıplama yaratacak,,, bu zıplama değil mi devrim dediğimiz şey,,,
beni içine koy,,, öyle danset,,, ben bunların hepsine senin gözlerinle de baktım,,, o zaman anlam kazandı,,, bu isteksiz halinle “yazılarımdaki” 17. yazı “aq”ydü,,, yalovada ekledim bir yazı, bu yazı,,, aq,,, olması gereken oldu,,, 18 oldu,,, bir kitap olacak, söz olacak,,, 17. ne mi oldu,,, dokun şimdi bana,,, tam şu anda,,, tam şimdi,,, 17. yazı: “Anlam’ oldu,,, o telefonu her açmadığında bir kere kırıldım,,, o anın üzerine başka bir an yaratıp beni aramadığın için iki kere kırıldım,,, ben insanım anIL,,, ve bu çok basit bir şeydi,,, hiç de karmaşık değildi,,, bir daha beni kırma anIL,,,
sen zeki birisin, bunu söylemek hoşuma gidiyor,,, dansın mükemmel ama kelimelerin daha toy,,, ben sana nasıl ki neden bu kadar güzel dans ediyorsun diye soramazsam, sen de bana niye sözcüklerin güzel diye sorma,,, henüz gülmedik, gülüşmedik.. bunun anlamını anladım aslında,,, eksikti ama,,, bir çoklarının yapamadığı şeyi yaşadık senle halbuki,,, uzaktık birbirimize,,, ve hem güldük,,, hem gülüştük,,, bunu sıfırlıyor o yazdığın,,, halbuki birli yazmalıydım,,, bak buna yakışıklı cümleler eklenir,,, daha iki var denir,,, daha üç var denir,,, ardından sessiz kalsan bile, o sessizlik dile gelir,,, on,,, onbir,,,
.):)
kalbim sende,,, hasretinde,,, “sen’i özlüyorum,,, fazla bekletme beni,,, “an’ senin gözlerinde,,, “zaman’ benim ensemde,,, emin ol ben de çok yorgunum,,, beraber dinleniriz,,, beraber demleniriz,,,
mucak diye öpüyorum,,,
sadece öpmek değil bu,,, sarılmak da,,,
.)(.
(.(.(
Yalova’da aklıma şu geldi,,, dahasıyla yazayım,,, Yalovanın kışı,,, Trabzon’un yazı,,, seni tanıdım ben,,, sevdim çünkü seni,,, tam sevdim tam çünkü tam seni,,, aklıma ilk bu düştü işte: anIL buraları çok sever,,, bu bi gerçek,,, bu bi düştü işte : )))
hatalarım oldu,,, dobra olmalıyım ama,,, senin de,,,
lütfen beni affet,,,
bazıları insan, sevgili turisti,,, bazılarına yakışıyor da,,, bazıları ise eş kılınmış,,, sen benim eşimsin,,, böyle yazmayı sevmem ben,,, yazamam da zaten,,, ama buna eminim,,, cesaretim bundan,,, lütfen bana güven,,, lütfen bana inan .)(:
,,,
uf
fü
,,,
ateş oldum alev alev, esmeliyim,,,
,,,
şeytan işi alev,,, bir akıl,,, bir küme,,,
ya da bir kat komple,,,
nasıl da dansediyor
nicelikte,,,
nitelikte,,,
ateş de zıplar, alev de,,,
,,,
başlangıç var gerçekten,,,
bir mum alevi; gecenin en küçük gümüş askeri,,,
mum nasıl da bir metafor,,, mapmetafor,,,
bazen iki adım öteni görmen yeter,,,
erimek mi,,, ruh gibi hı,,, shot,,,
fonetik istiyorum,,, şatha hı,,,
bazı sözler hapsedici,,,
belki insanın genel
eğiliminden bahsediyor bazıları,,,
o eğimi imliyor,,,
lakin ze”ka’ asi değil mi,,,
“mum dibini aydınlatmaz’,,,
kader bir feelozof, bir mum yaptı beni
ve sözün körlüğüne
karanlığına bak;
tek mahpus ben kalıyorum,,,
paradoksal;
birinci
tekil şahıs,,,
benim insanım,
ve ben,
ki ben,
biz olarak geleyim
çoğul da
iki katlı
birinci tekil şahıs
siz buyurun
biz de buyurun
bize de buyurun
kipkibar
kipikibar sadece
ikinci levelde,,,
o level nerede,,,
sözde değil,,,
gözde,,,
bir zıplamayla
insanın kendi çevresine
çizdiği dairenin
dışına çıkabiliyor-um-uz,,,
rumuz bu işte;
sembol: 62 & 26,,,
yüzkitabını, suratkitabını böyle kapattım,,,
626 yüzle,
varlar mıydı,
sanmam
var gibilerdi
o kadar suretle,,,
ne alfabe, ne elifbe ama,,,
hem soldan sağa,
hem sağdan sola,,,
sim, isim, ad: TAVŞan,,,
aman Tanrım, bu bebek bir zigottu,
gözlerime inanamıyorum,,,
oranın,,,
the otherside,,,
kelimeleri farklı;
“eririm, yine o dibi aydınlatırım’,,,
“şeker olur su içinde eririm,,, ateş olur aşk içinde eririm’,,,
sadece kendim için değil,,,
kankardeşten ötesi,,,
ızdırapları kardeş olanlardır,,,
onlar için,,,
bak bu yokluk değil,,,
bir gerçek,,,
nazik bir çokluk,,,
bizler için,,,
bunları başka birine yazsam, uçardı belki,,,
sen uçmazsın hemen,,,
benim gibisin,,, zıplarsın,,, Aliceland’de,,,
Alaaddin’le,,, Prenses,,,
ses,,, sessiz,,,
lik,,, ya,,, zı,,, t,,, ura,,, nüs,,,
jü,,, piter,,, de,,, liette,,, de,,,
sadece romeo’ya inan,,,
ilki hataydı,,,
ikinci kere olursa,,,
saçma olacak,,,
dilek gibi,,,
dilediğim gibi,,,
dileğimin gerçekleşmesi,
dilediğimin gerçekleşmesi gibi,,,
sihirli,,,
benim gibisin,,,
bir kere de Ay’a zıplarsın,,,
uçmak mı,,,
olmaz mı,,,
atmosferde değil,,,
güneşin sahnesinde
dokuz
gezegen olarak,,,
seviyo sunsa beni,,, ne güzel,,,
(.(((:
dokuz gezegen dururken Ay’a zıplarsın,,,
ben oradayım çünkü,,, ya da sen,,,
sen-ben,,,
ama ayrıysak,,,
evet büyüttü hayat bizi,,,
herkes gibi değil,,,
bazıları gibi,,,
sebebi derin,,,
sebebi engin,,,
ama ayrıysak,,,
yüz yaşında olsak da,,,
ya da bir tepki,,,
bir yükseklik,,,
bin metre,,,
binbir metre,,,
ama ayrıysak,,,
sen-ben diye,,,
olsa olsa
müthiş bir yalanız,,,
kalplerimiz güzel
cıva gibi birleşir
o iki güm
o iki tek
o sen
o ben
sebep mi bu
sonuç mu
siktiret
hakiki olana sevdalıyız,,,
apollonum ben, kahinim,,,
dokuz gezegene,
her birine uçacağız,,,
her birinde bir düğün,,,
bir dernek,,,
üye olmayan giremez,,,
sözümüz var değil mi,,,
şahitlerimiz de olsun,,,
bu öyle bir söz,,,
MUCak,,,
(.(.(
büyük bir hayatım yok benim,,, küçük bir hayatım var,,, nasıl anlatsam,,, xöyle anlatayım,,, büyük görünen hayatların içinde küçük hayatlar yok,,, hayat yok yani,,, oysa o küçük hayatlarda ne büyük hikayeler var bir bilsen,,,
kurt hala,,, annemin halası,,, trabzondaki köyde üç ev (ikiyüz metre) aşağıda otururlar,,, bir oğlu vardı,,, hacilik,,, çocuk felci geçirmişti,,, yatalaktı,,, orada iş-güç çok olur,,, mutfakta bir yatakta yaşardı,,, gülerdi hep ve ağlardı da,,, benden büyüktü ama büyümüyordu işte,,, o kadını bir kere bile şikayet ederken görmedim,,, ablası var nüveyde,,, o da benden büyüktür,,, evlenmedi,,, yıllarca nedense tek bir şey söyler,,, köksalın düğününde ben de olacağım,,, kalbimin basit kuralları var,,, çocukken beni seveni seveceğim dedim,,, bunu 18 yaşımda yazdım kalbime,,, mayası sağlam,,, seni çocukken seven sana kıyamaz, seni hep o çocuk olarak görür,,, eşşek kadar olsan da,,, deve kadar olsan da,,, bi ara bu blogdaki en insani yazım olan uzak olan köyler değil… yazısına yapılan yorumlarla ilgili en insani yanlışımı yaptım,,, aşktan eziktim,,, egom kabarmıştı,,, o yazıya bi kaç yorum gelmişti o köyün insanlarından,,, hakir gördüm,,, cevap da vermedim,,, ne eşşeğim,,, belki de tüm bu blogda harbiden dokunduğum, harbiden ruhlarını titrettiğim insanlar onlardı halbuki,,, bana gerçekten istediğimi veren; “sesimi duyan var mı’, “sesimi duyan var mı’; onlardı halbuki,,,
gümüş tesbihi hatırlarsın,,, geçmişimin engerek gözlü romanına o başlangıç oldu,,, yolda gümüş bir tesbih buldum,,, o gün anlamıştım bu mevzuu uzun sürecek,,, sürdü de,,, yarım kuşak biçti ömrümden,,, sabrı ve mütevazı olmayı imleyen bir nesne,,, sorsana bana,,, olabildin mi,,, Hayır! o tesbihi kaybettim,,, kaybetmek,,, mi,,, işte kıssa da hisse de tam burada,,, o nesnenin sadece varlığını kaybettim,,, mecazını,,, Asla! şimdi dedemden yeni bir tesbih aldım,,, nazar boncuklarından yapılmış,,, boncuklardan birini yanlış kullanmış dedem,,, odamda farkettim,,, evrim gibi hayat gibi işte,,, hayatı hayat yapan mükemmellik değil hataydı,,, yoksa birer kristale dönüşüp donardık,,, mükemmel bir donma,,, nefessiz,,, kalbi yok onun,,, ya mücehver kutusuna koy onu,,, ya at çöpe,,,
bugünün en sıkı hikayesine geleyim,,, kaktüs,,, dipsiz kuyuda düşe düşe düşe düşe,,, herkes bir öneri sunuyor,,, hadi artık başka bir düşe,,, denedim de,,, bir menekşe aldım sarı,,, kütüphaneme koydum,,, düşe, o düşe düştü, bir haftada soldu,,, gittim bir kaktüs aldım bu sefer,,, onu iliştirdim odama, o kara, ama o hakiki düşe,,, tepesine kuru bir çiçek yapıştırmışlar, evde farkettim,,, annem kesti başını,,, işte o kesik baş,,, işte o başsız gövde,,, işte ben,,, dinle prensesim,,, küçük yeşil bir saksıda şimdi, etrafına yeşil taşlar koymuş annem,,, ve,,, ve,,, can kazandı yeniden,,, küçük bir ser vermiş tanrı ona,,, o kendini kaybetmişe “sen’ eklenmiş,,, “sen’ doğmuş ondan ve diğeri de “yeniden’ doğmuş,,, bir kaktüs dönüşmüş büyük bir yâre,,, iki dikenli ruh,,, bir olmuş,,, aşka aşk, dosta dost, düşmana düşman olmuş,,,
dedem ve ben’li
yalovaya halam, kızı, kocası ve çocuğu geldi,,, kırık bi hikaye var ki,,, senle beni çağırıyor içine,,, apollon, o kahin gördü onu,,, anlatırım,,,
susmak istiyorum kemal, beceremiyorum dedim,,, güzel konuşuyorsun dedi,,, kendime eziyet etmekten de bıkmışım,,, biraz daha zamanı var dedim belki de,,, o zamana kadar bol bol, a-z konuşurum belki de,,,
küçük bir diyalog aktarmak istiyorum sadece,,,
O; ben Allah yarattı diyorum, dedi, rahatım,,,
Ben; Allah nasıl yarattı diyorum, dedim, hayranım,,,
Bu daha iyiymiş dedi,,,
Bu daha iyiymiş,,,
Zeki hintli geldi aklıma,,, ben bir şey istediğim zaman en iyisini istiyorum,,, daha fazlasını değil,,,
(.(.(
ka—
gözlerinde iki hüzünlü lâle,,,
ben buna aşığım,,,
(.(.(
ben sana aşığım,,,
(.(.(