Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for the ‘ÇalışMA’ Category

ÇalışMA!

 

Brezilya yerlilerini inceleyen ilk araştırmacılar, gördükleri karşısında gerçekten çok şaşırmışlardı. Sağlıklı erkeklerin toprakla uğraşacak yerde, kadınlar gibi boya ve tüylerle oyalanması onları çok öfkelendirmişti. Demek ki bu insanlar ekmeğini alnının teriyle kazanmak gerektiğini bilmiyorlardı. Bu kadarı fazlaydı ve bu durum uzun sürmedi. Yerliler hemen işe koşuldular ve bu onların sonu oldu. Başlangıcından beri, Batı uygarlığının gelişimini iki aksiyomun yönlendirdiği anlaşılıyor: Birinci aksiyom, gerçek toplumun devletin koruyucu gölgesi altında geliştiğini; kesin bir buyruk biçiminde ifade edilen ikincisiyse, çalışmanın zorunlu olduğunu söyler.

Oysa yerliler çalışma adı verilen şeye pek az zaman ayırıyorlardı. Ama açlıktan da ölmüyorlardı. O dönemi anlatan kroniklerin hepsinde, sağlıklı yetişkinler, gürbüz çocuklar, çeşitli ve bol yiyeceklerden söz edilir. Demek ki yerli kabilelerin bir geçim ekonomisine sahip olmaları, bütün zamanlarını yiyecek arayarak telaş içinde geçirmelerini gerektirmiyordu. Dolayısıyla, hem bir geçim ekonomisine sahip olmak hem de üretim etkinliklerine sınırlı bir zaman ayırmak pekâlâ mümkündür. Tarımla uğraşan Güney Amerika kabilelerinin, örneğin aylaklıklarıyla Fransızları ve Portekizlileri o kadar kızdıran Tupi-Guaranilerin durumu buydu. Bu yerlilerin ekonomik yaşamı öncelikle tarıma, bir ölçüde de avcılık, balıkçılık ve toplayıcılığa dayanıyordu. Belli bir tarım alanı dört ila altı yıl arasında değişen bir dönem boyunca sürekli kullanılıyordu. Bu tarım alanı daha sonra, toprak veriminin düşmesi ya da daha çok, imhası zor bir parazitin toprağı istila etmesi yüzünden bırakılıyordu. İşin erkekler tarafından yapılan en önemli bölümü, taş baltalar ve ateşle gerekli alanı açmaktan ibaretti. Yağmur mevsiminin sonunda yapılan bu çalışma erkekleri bir ya da iki ay meşgul ediyordu. Bundan sonraki bütün tarım faaliyetleri -yani ekim, çapalama, hasat-, cinsiyete dayalı işbölümü gereği, kadınlar tarafından yürütülüyordu. Buradan şöyle hoş bir sonuç çıkıyor: Erkekler, yani nüfusun yarısı, dört yılda bir, aşağı yukarı iki ay çalışıyorlardı! Geri kalan süredeyse, görev gereği değil, sırf canları istediği için avlanıyor, balık tutuyor; şenliklere ve içki âlemlerine katılıyor; savaşçılık tutkularını tatmin edecek fırsatlar kolluyorlardı.

Read Full Post »