Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for the ‘Sevginin Yolu’ Category

Ruhunuzdan, özünüzden kaynağa bağlı olan bir iplik olduğunu düşünün. Hepimiz bu kaynağa bağlıyız ama hayatımızda en önemli atladığımız nokta da bu bağlantının farkında olmamamız, kendimizi öyle herşeyden ayrı, bir başımıza boşlukta sallanıyor hissetmemiz. İçimize dönüp baktığımızda hep duyduğumuz o acı, o özlem ve o yakarmanın sebebi bu.

(Yazar: Piraye Erdoğan)

Hayat boyu ilerlerken bizi acıtan bu boşluğu doldurmanın yolllarını hep dışımızda arıyoruz. Daha çok para, daha zevk veren bi iş, seyahat ve beklentilerden en çok payını alan yeni bir aşk hayali. Büyük bir açlıkla saldırıyoruz her yeni çareye ama kısa bir süre sonra aynı boşluk, aynı özlem…

Peki nasıl çözülür bu sır? Nerdedir bunun cevabı? Cevap kaynakla olan bağlantımızı hatırlamaktır. Kaynakla aramızdaki yolu tıkayan engelleri bir bir kaldırıp yolu açmak ve sevginin bize ulaşmasını sağlamaktır. sevgi bir kez ulaşabildi mi zaten ondan sonra beraberce başlarsın çalışmaya. Sevgi ve sen elele verip çalışırsın. Her iki tarafa da iş düşer ama öncelikle bu prosesin başlaması için yapılması gereken teslimiyeti kabul etmektir. Evet teslimiyet, yani kendini bırakabilmek.

Ne demektir teslim olmak,kalkanları indirebilmek? Kendimizi koruyabilmek adına, kontrolü elimizde tutabilmek adına, ne güzel duvarlar ördük senelerce. Kişiliğimiz dedik, imajımız dedik, tarzımız dedik. Korku içinde kıvranarak, kaçtık hep, saklandık, bastırdık.

Oysa hepimiz bu yolda bir yerlerde öğrendik değil mi? Temizlemeliyiz, içimizdeki negatifleri yoketmeliyiz, temizle , temizleyebildiğin kadar ama olmadı bir arpa boyu yol ilerleyemedik sebebi ise bu çalışmaya özünde sevgi olmayan bir bakış açısı ile başlamamızdı. “Ben de şu yanlış, ben de bu yanlış, şunu değiştirmeliyim, bunu atmalıyım, bu yönüm kötü vs.” Ne var bu cümlelerde? Yargı var, sevgisizlik var zaman zaman nefret var, korku var. Ya başka neler var hayatımızda ve kendimize bakışımızda? Kurbanlık var,başkalarını suçlama var, ve kendini cezalandırma var. ve tüm bunların bir ortak özelliği var. Bunların hiçbiri sevgi değil!. Sevgiden gelmezler. Bunlar olduğu müddetçe sevgi bize ulaşamaz ve tıkanıp kalırız. Sevgi ise sabırla onu davet etmenizi ve ona açılmanızı bekler. Kendinize bakışınızdır yanlış olan. Sevgi hiç bir zaman ” Bana yeterince iyi olduğunda temizlendiğinde gel” demez. Sevgi ” Bana ne isen öyle gel, olduğun gibi, hepsini getir ve ben hepsini sevilmeye layık hale getiririm” der. Ve teslimiyet budur sevgiye prosese başlamak için izin vermektir. Kalbini açıp “ben kaynakla ve ruhumla bağlantımı kaybettim,onları geri çağırıyorum, hazırım” diyebilmektir.

Bu proses başladığında beraberce çalışırsın sevgi ile.Sevgi evrendeki en büyük güç ve en kuvvetli enerjidir. hergün sana içinde sevgi olmayan ne varsa çıkarıp gösterir. Hayatında yaşadığın her terslik, oluşan her enerji karmaşaşı sevginin sana “hey bak, burda halletmemiz gereken bir konu var” demesidir aslında.İçinde ne varsa alır onu yansıtır sana. Oysa ne çok severiz kurban rolünü oynamayı çocuklar gibi haykırırız “neden bu benim başıma geldi?”. Cevap basittir. “Çünkü sevgi bunu temizlemeni istiyor ve temizleyene kadar da farklı şekillerde o sana gelmeye devam edecek”. Ta ki başına gelenin senin kendi iç dünyandaki bir unsurun dışa yansıması olduğunu anlayıp, sorumluluğu ele alıp, onu temizleyene kadar. Temizlendiğinde bir mucize olur, onun boşalttığı yere sevgi nufuz eder. İşte böyledir sevgi ile elele çalışmak sevgi sana temizlemen gereken şeyi getirir, sen temizlersin. Mükemmel bir ortaklık!

Peki nasıl olur bu temizleme, ne demektir?? Öncelikle içinize dönüp ,dinlemektir, onun ne olduğunu görüp, onu kabullenmektir. Zorlayıcı olmak “gideceksin” gibi bir tavır değildir gerekli olan sadece yeterli bir ısrarla onun temizleneceğini söylemektir. herşey bir enerjidir ve hareket ettirilebilir. O enerjiyi alıp bizim dışımıza itmektir yavaşca. Seninle bağımı kesiyorum diyebilmektir.eğer bir korku ise bu örneğin “sana ihtiyacım yok çünkü herşey benim elimde zaten, ben güvendeyim “diyebilmektir.

Temizledikçe teker teker sevgi olmayan herşeyi, bağlantı açılır kaynakla. Özünle ve ana kaynağınla olan bağlantını sağlarsın. Kaynak herşey olduğundan bu etrafındaki her şey ile olan bağlantının da açılmasıdır. Hissetmeye başlarsın herşeyi, duymaya herkesi. Bir sevinç, bir neşe hali yayılmaya başlar içine her gün. Aşık olmak gibidir ki esasında aşık olmaktır bu ancak bu defa aşık olunan tek bir kişi değil, bütündür. Bu heyecan, bu neşe halidir ruhun aradığı yıllardır. Birdenbire her gün sana bilinmez mucizeler getirebilecek bir kanal olur. Heyecanla açarsın gözlerini, coşkuyla başlarsın güne. Sevgi olmaya başlamışsındır artık ve sevmeyi öğrenmektir bu aslında.

En güzeli sevgi de zaten seni tam o noktada gelir bulur hayatında. Çünkü hazırsındır artık bir olmaya, bir’liği yaşamaya. Sevmeyi biliyorsundur ve hergün yeniden sevgi ile çalışır, sevgi yaratırsın onunla.”

Read Full Post »