Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for the ‘İnsan Yüzleri – 5 – Ahmet İnam’ Category

Aslına bakacak olursanız, bi hıyardan cacık yaparsanız, ortada ne hıyar kalır, ne de hışırtısı, ama makbülü, o hıyarın kendi kendini cacık yapmasıdır, eğer kendi kendini doğrarsa, garip de (olabilir) biraz, mahsun da (durabilir), ve zekiyse şayet hınzırlıkta (yapabilir), hınzırları ben de seviyorum, hani hıyarın kötülükten, hışırın riyakarlıktan yaptığını, zekasından yapar, zekası yapabileceği için yapar, onun için yaptıkları bir tebessüm bırakır bende de, bir günah duygusu oluşturmazlar yani…

 

 

HINZIRLAR

Teknoloji yoğun dünya değişiyor hızla. Akıl diye bildiğimiz, ‘tek’ olduğunu sandığımız gücümüz, bileşenlerine ayrılıyor: Ben yazılarımda adlarını anıp duruyorum, teorik aklın yanında denetleyen, anlayan, şiirleyen, erotik, bağlanan, eleştiren akıllar, ortak akılla düzenleniyor. Akıl bölünmesi ya da çoğalmasının ardında, farklı boyutlarıyla çeşitli insan tipleri oluşuyor! Bunlardan biri de ‘hınzır’ insan tipi!

Hınzır, zeki, çok zeki insandır. Zekâsı, onu seçeneklere, bulduğuyla yetinmemeye götürür. Kendisine öğretileni, verileni hızla kavrar, çerçevesini çizer kafasında. Bu çerçeveyi irdelemeye başlar, didikler. Sorgular.

Eski Yunan’da sofistler hınzırdılar. İnançsız hınzırlar! Her savı çıkar karşılığında savunabilirlerdi. Tartışmayı, araştırmayı bir oyun olarak görenlere, ‘hınzır’ diyemeyiz. Hınzır, bir hedefin, bir kaygının, bir inancın ardındadır. Sokrates bir hınzırdı. ‘Hakikat’in peşine düştüğü için! Toplumunun inançlarıyla yetinmediği, onları sorgulamayı seçtiğinden. Üstelik, kullandığı ironi, hınzırlığını pekiştiren bir özelliğidir: “Bilmiyorum” der, örneğin. Amacı, bildiğini sanan insanların, bilgi sanılarını çürütmek, onları araştırmaya itmektir.

Her araştırmacı hınzır değildir. Her aydın, her entelektüel, her bilim adamı, her sanatçı. Hınzır, çağından, çağındaki kültürel ve bilgi ortamından rahatsız olandır. Memnun, yetinen, hoşnut kalan, kabul eden, verileni irdelemekten kolayca vazgeçen hınzır olamaz.

Hınzır, zoru olandır. Derdi olan. Taklit eden, basmakalıp görüşler içinde kalakalan, memur zihniyetli insan, hınzır değildir. Basmakalıp insan kurnaz olabilir ama hınzır olamaz.

Benim hüsnü kuruntularımdan biri de hınzır olduğumu sanmamdır. Hınzır insanları severim. Onların seçenekli dünya arayışlarına vurgunumdur (örneğin, Feyerabend!, Nietzsche!). Hınzırın ahlâksızına domuz diyorum. Zekâsı dünyayı çabuk kavramaya götürür onları; düzenin zayıf yanlarını çabucak görüverir, bu zayıf yanlarından yararlanmaya çalışırlar. Ülkemizde bunlardan çok sayıda vardır. Bankaları, kurumları soyanlar, ticarette fark edilmeyeceğini düşündükleri hilelerle para kazananlar, hınzırın ahlâksızıdır. Bilim ve sanat alanlarında da ahlâksız hınzırlar vardır. Kurnazlıkla doktora tezi yazan, insan ilişkilerini başarabildiği için akademik merdivenleri tırmanan akademisyenler bu gruba girer. Zekâ ve kurnazlıkla, sanki ‘ustaymış’ gibi şiir yazan şairler var edebiyatımızda. Adı ünlüye çıkmış nice ahlâksız hınzıra her çağda rastlayabilirsiniz.

Hınzırları severim, domuza dönüşmemişlerse. Masum hınzırlar, dünyamızın kokuşmasını engellerler. Tez elden, basmakalıp, üstün körü çözümleri sevmezler. Hınzır, kuşkuyla bakar önerilere: Kandırılmaktan, aldatılmaktan korkar. Kuşkusu, sağlıksız bir kuşku değildir. Araştırmayı, yeniden gözden geçirmeyi sağlar.

Söylediklerimden, filozofun, saygın sanatçının hınzır olması gerektiği sonucunu çıkarabilirsiniz. Karşı çıkmam bu görüşünüze. Ben filozofun hınzırını, sanatçının hınzırını severim. Saf, çocuksu, tertemiz, pırıl pırıl olanlarına da (örneğin, felsefede Spinoza, bizim şiirimizde. Behçet Necatigil!) saygı duyarım, hayran olurum. (Örneğin, yine felsefede Husserl böyle bir masum, çocuksu filozoftur! Rausseau, Derrida hınzırdır! Nedense Einstein bana çocuksu yanlarına karşın hınzır biri gibi gelir!)

Hınzırın Türkçemizde olumsuz çağrışımları yok değil! Bu çağrışımların olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla, bir hınzırlık ahlâkından, âdâbından söz edebiliriz. Hınzırlıkla, daha önce söylediğim gibi, kurnazlığı birbirinden ayırmak gerekir. Hınzırla domuzu. Hınzır, olumlu yorumuyla erdemli biridir. Çerçeveleri kıran, çerçeveler içindeki tutarsızlıkları fark eden, eleştiriyi, bakış genişliğini seven insanlardır.

Hınzırların zekâsı, teknoloji ve bilimin gelişiminde çok gerekli. Sakın yalnız bırakılmamalı. Hınzır insana, duygu zenginliği, bakış genişliği, sevgi coşkusu gerekli.

Hınzırlığımızı geliştirelim. Her insanın hınzırlık donanımı var. İnsan olma çabamızda, diğer yetilerimizle birleştirip, terbiye edilebildiğinde insanlığa katkısı olabilir. Yoksa, bu savımda da bir kurnazlık olmasın?

 

Read Full Post »