Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for the ‘Postmodernlik ve Hoşnutsuzlukları – Zygmunt Bauman’ Category

 Her düzenin, kendisine karşı direnişi suç sayma ve varsayılan ya da gerçek düşmanlarını yasadışı ilan etme eğiliminde olduğu çok açıktır. Daha az aşikar olan ancak arayışının modern ve post-modern zamanlarda aldığı formlar hakkındaki kısa araştırmamızdan çıkan şey şudur: özellikle coşkun ve yoğun yasadışı sağanağının nesnesi, düzenin kendi kurucu ilkelerinin radikal sonuçlarıdır. Modernlik, geleneğe karşı daimi bir savaş durumunda yaşadı ve insan kaderini topluca yeni ve daha yüksek bir düzeye taşıma, eski, modası geçmiş ve bitkin olanın yerine yeni ve daha iyi bir düzen ikame etme saikince meşrulaştırıldı. Bundan dolayı, kendi içkin saygısızlığını kendi ilkelerine yöneltme tehdidinde bulunanlardan kendisini temizlemeliydi. Arılığın modern versiyonundaki en çok rahatsızlık verici “pislikler”den biri, modern ruhun doğurmaktan başka şansının olmadığı devrimcilerdir: nereden bakılırsa bakılsın devrimciler modernliğin misyonerlerinden, modern vahye iman edenlerin en inançlılarından başka bir şey değildir. Bunlar, mesajdan en radikal dersleri çıkarma ve düzen kurma çabasını, düzen-kurma mekanizmasının götürebileceği sınırın ötesine taşıma aşkı ile hareket ettiler. Öte yandan postmodernlik ise, bireyin kaderine yapılan her türlü müdahalenin kaldırılmasına, düzensizleştirme ve özelleştirmeye yönelik daimi baskıların olduğu bir durumda yaşıyor. Dolayısıyla da –çözülme, kayıtsızlık herkese açıklık (free-for-all) doğrultusundaki asli eğilimini izleyerek bunun uygulanmasını mantıksal uç noktasına iterek stratejinin intiharsal potansiyelini ifşa tehdidinde bulunanlara karşı kendisini korumaya çalışıyor. Postmodern arılık versiyonunun en iğrenç “pislik”i ise devrimciler değil, yasayı tanımayanlar ya da yasayı kendi ellerine geçirenlerdir: gaspçılar, araba soyguncuları, dükkan yağmalayanlar ve bunların öteki benliği olan “mahallenin namus bekçileri” (“çeteler”, vigilantes) ve teröristler. Yine bunlar da postmodernliğin misyonerleri, postmodern vahyin hırslı müritleri ve dindar müminleridir ve kendi radikal yargılarına giden reçeteler yaratma azmindedirler.

 Modern arılık arayışı kendisini, günlük olarak, tehlikeli sınıflara karşı alınan cezai önlemlerle ifade etti. Postmodern arılık arayışı ise günlük anlamda kendisini, ana caddelerin ve kentin gidilmese-iyi-olur bölgelerinin sakinlerine, serserilere ve aylaklara karşı alınan cezai önlemlerle ifade ediyor. Her iki durumda da cezai hareketin odağındaki “pislik” arı olarak sunulan biçimin şiddetindedir; aşılmaması gereken fakat başarılamayan şeyin sınırlarına çekilme; standartları karşılayan ürünün kalitesiz bir mutasyonundan başka bir şey olmayan atık.

Read Full Post »