“Git, meleğin tuttuğu kitabı al
ve yut onu: ağzında bal tadı (…)”
eNİS bATUR
ZALİM BELLEK
Bir başına derinlemesine yaşamak
yetecek sanmıştı kendisine – toy
değildi artık, genç bile sayılmazdı:
Sonuna kadar paylaşamadığına göre,
hiç paylaşmadan, sımsıkı kendinde
tutarak, geri dönemeyeceğini bildiği
yolu kat edebilirdi. Önce geceler
düğümlendi oysa. Sonra geceden
geceye ilerleyen o telâşlı akrep.
Fişten çektiği telefonlar, üzerini
çuhayla kapladığı ayna, çıkıp
boşluğa baktığı kör balkon –
anahtarlarını çevirip çekmeceye
kaldırdığı kapılar ağır ağır
zorlandı.
eNİS bATUR