Feeds:
Yazılar
Yorumlar

Archive for the ‘Zoka / Sandık / Sanduka – Gün Zileli’ Category

Zoka… Sandık… Sanduka…

Hepimize, AKP’nin ideolojik aygıtı “liberaller” tarafından bir “batı demokrasisi” ve “vesayet rejimi” zokası yedirildiğinden batı kapitalizminde de ordunun sistemin ve rejimin vasisi olduğunu göremiyoruz. Oysa bu ülkelerde de ordu halka karşı her an teyakkuz halindedir. Londra’daki June 18 ve ABD’deki Seattle olaylarıyla yükselmeye başlayan dünya anti-kapitalist hareketinin ürünü olarak Londra’da “Reclaim the Street” hareketinin 2000’li yılların başında örgütlediği 1 Mayıs gösterisinden önce İngiliz ordusunun teyakkuza geçirilmesi bunu çok güzel anlatır.

Batılı kapitalist ülkelerde ordu darbeleri olmuyorsa bunun nedeni, bu ülkelerde krizin darbe boyutlarına kadar ulaşmamasıdır. Burjuvazinin ideolojik hegemonyasının gücü ve burjuva sivil toplumunun güçlülüğü de bunda önemli pay sahibidir. Bu ülkelerde de devrim burjuvazinin bütün emniyet sübaplarını yarıp geçsin, hiç kuşkumuz olmasın, orada da ordu son çare olarak devreye girer ve idareye sistem ve rejim adına el koyar. Bu bakımdan, ordunun olduğu her yerde vesayet söz konusudur. AKP ideologlarının bizlere on yıldır yutturduğu bu zokayı artık çıkarıp atsak iyi olacak.

Şimdi AKP’liler yeri göğü inletiyor. Efendim, Mısır’da “milli iradeye” karşı darbe olmuş. Sandıkla gelen bir hükümet ancak sandıkla gidermiş. Burada da iki yanlış bir doğru etmiyor. Birincisi, “milli irade” denen şey bir aldatmacadan ibarettir. Bu, burjuvazinin halkı, kendi diktatörlüğüne ikna edebilmek için uydurduğu bir yalandır. Sandıkla sanduka arasındaki harf benzerliği aynı zamanda anlama da yansır. Sandık, halkın sandukasıdır. Bir kere bu oyuna girdiğiniz zaman o sandık sizin sandukanız olur. Ortada halkın gerçek iradesi diye bir şey yoktur. Halkın tepesinde boza pişiren küçük bir azınlık kendi diktatörlüğünü halka zorla, baskıyla, aldatmacayla, oyunla, kölelik ruhunu teşvik ederek onaylatmaktadır, hepsi bu. Bu bakımdan sandık, halkın iradesinin felç edildiği, mühürlendiği yerdir. Artık bu zokayı da çıkarmanın zamanı gelmiştir.

Öte yandan, halkın iradesinin beyan edildiği mekân oy sandığı değil, sokaklar ve meydanlardır. Örneğin Mısır’da Tahrir Meydanı’dır. Türkiye’de Gezi Parkı ve Taksim Meydanı’dır. Halk, kendi iradesinin mekânlarını yine kendi irade ve mücadelesiyle yaratmıştır. İşte bunun için Tayyip’ler ve diğerleri bu meydanları elimizden alıp bizleri gözden uzak Kazlıçeşmelere sürmek istiyorlar. Mısır halkı Tahrir’i, Mübarek diktatörlüğüne karşı mücadelede kazandı ve orayı bir devrim meydanı olarak elinde tuttu. İhvan diktatörlüğünü de aynı meydana dolarak yıkmış oldu.

Bu şekilde baktığımızda, ordunun yaptığı, bir darbe yoluyla halka saldırıya geçmek değil, İhvan’ı iş başından uzaklaştırarak halk devrimini yatıştırmak ve bir savunma savaşı taktiğiyle rejimi ve sistemi kurtarmaya çalışmaktır. İşlevi icabı karşıdevrimci olan ordunun yaptığı, geleneksel vesayet rolüne uygun olarak rejimi kurtarmaya çalışmaktır. Bu noktada ordunun darbesini kınamak, sadece devrilen İhvan’la ve Türkiye’de de AKP yanlılarıyla aynı safta yer almak anlamına gelir. Devrimciler, sivil toplumcuların zokasını yutup ordu darbesini kınamak gibi işlere girişeceklerine doğrudan ordunun ilgasını savunmalıdırlar. AKP’liler ve liberaller ordu darbesini kınıyormuş. Onlara daha güzel bir teklifimiz var: Ordu ve polis toptan ilga edilsin. Böylece her türlü darbe ihtimali de ortadan kalmış olur. Biz onların çok zokasını yuttuk, onlar da bizim bu “zokamızı” yutsunlar bakalım. Hayır, buna yanaşmazlar. Çünkü kendi diktatörlüklerini sürdürmek için orduya da polise de her zaman ihtiyaçları vardır. Ordu kendilerine karşı darbe yapmasın yeter.

Şimdi Mısır’da halk elbette bir süre zafer sarhoşluğunu yaşayacaktır. Nasıl geçmişte İhvan’a hayırhah baktıysa bir süre orduya da hayırhah bakacaktır. Ama bir süre sonra, kuklaları oynatan, yıpranan kuklanın yerine bir başkasını getiren perde arkasındaki esas düşmanın ordu olduğunu görecektir. Fikret Başkaya’nın dediği gibi, bu devrimin ikinci raundudur. Üçüncü raund Mısır halkıyla Mısır ordusu arasında geçecektir. Devrim orduyu, polisi ve sandığı yıkarak ilerleyecektir.

Halkın, kendi mezar kazıcılarının tahakkümünden kurtulmasının tek yolu budur.

Gün Zileli

5 Temmuz 2013

www.gunzileli.com

Read Full Post »