I,,,
ben solcuyum,,, insanı temsil ediyorum,,,
tanrısız insanı,,, adaleti ve vicdanı temsil ediyorum,,,
bir tanrıyla konuşuyorum,,, insanca yarattım onu,,,
sonsuz ve sınırsız,,,
değil,,,
sonlu ve sınırlı yarattım,,,
bunu o anladı,,,
büyük sayılar yeter .):)
nasıl desem,,,
beni anlaman için beni okumuş olman lazım,,,
o varsa ve sana kendinden üflediyse sen varsın
o yoksa sen yoksun, bilimsel bir bulgu bu,,, biçimsel bir bulgu,,,
materyalizmin doğal sonucu bu,,, bunu idrak etmek ise sarsıcı,,,
“ben” yanılsaması yaşıyorsun,,,
özgür irade yanılsaması yaşıyorsun,,,
0’dan yaratamıyorsun,,, kayıtlardan,,, 1 ve 0’dan yaratabiliyorsun,,,
bağımsız değilsin,,, elmaya bağ(ım)lısın,,,
burada bile iki sihir var ama,,,
ben benim,,,
buna eminim,,,
ve,,,
zeka o potansiyel evrende
aradığını hem bulabiliyor,,,
hem yaratabiliyor,,,
bu süreci deneyimlemeye de
yaşamak diyorum,,, bilinçle,,, olduğunu, yaptığını, eylediğini,,, ben kadar hissetmek,,,
şık yaşamak,,, kaliteli yaşamak diyorum,,,
o potansiyelde,,,
sonsuz “xey’ var,,,
onun karşısında da insanı temsil ediyorum,,,
düştü elime,,, sisteme bak diyorum,,,
ekonomi değil sadece,,,
makro,,, mikro,,,
hayır,,,
insana bak diyorum,,,
insanlara bak,,,
us and them,,, human world,,, human cosmos,,,
bi ton
syntax error,,,
uf da
fü de,,,
var,,,
sevmek var,,,
bu güzel,,,
ne güzel,,,
of da var,,,
sevgide de var,,,
nefrette de,,,
bu fecii
çok fecii işte,,,
ka—
hikmetinden sual olunmaz değil mi,,,
adem sana sual sordu,,,
o yüzden kovuldu değil mi,,,
hikaye şu,,, sen karar ver,,,
adem bilgi ağacının meyvesi olan elmayı yedi,,, ilk bilgiye sahip olması için
onu önceleyen bir şey vardı,,, ilk soruya sahip olmak,,,
onu sonralayan şeyse şu,,, dünyadaki insan,,, her soruya kendisi yanıt buldu,,,
tanrıya sordu,,, çok sordu,,, tanrı hiç bir soruya yanıt vermedi,,,
bir çocuk tanrı olsa,,, küsmüş dersin,,,
o derece,,,
hey you!
şimdi sana hayatının en önemli sorusunu soracağım,,,
bir sonuç musun,,, bir gerçek mi,,,
hangisisin,,,
söylesene,,,
(.(.(
syntax error: yazım hatası,,,
commodore64’te,,, c64,,, bir fenomendir,,, doğrudan yazılım dili kullandığın bir arayüz vardı,,, basit komutlar veriyordun,,, ve programları tape kasedinden okuyordu,,, başta düzgün bir ses dalgası, ardından hışırtı duyuluyordu,,, tapedeck’lerin vidayla ayarlanan bir kafaları vardı,,, belirli bir hassaslıkta okuyabilmesi için bir ayarı vardı,,, vidayı sikarak ya da gevşeterek,,, o baştaki düzgün sesi pürüzsüz hale getirerek ayarlıyordum onu,,, bir program vasıtasıyla da ayarlanıyordu,,, ama o programı bile yükleyemediğim için bazen, manuel “kafa ayarı” yapıyordum,,, şunu yazayım da,,, bu küçük anektod sanata dönüşsün,,, ey PC, ben senin çocukluğunu bilirim,,, az kafanı ayarlamadım .):)
bilgisayar ilginç bir mevzuu olduğu için,,, küçük programlar yazmak herkesin ilgisini çekiyordu,,, bir komut dizisinde tek bir harf yanlış yazsan bile,,, 114 syntax error,,, yazıyordu,,, ve program işlemiyordu tabi ki,,,
harekete geçirme komutunu da yazayım,,,
019,,, run,,,